Ebedi Şehir olarak da bilinenRoma, zengin kültürel mirasını ve modern yaratıcılığını yansıtan canlı bir müzik sahnesine sahiptir. Mandolin ve akordeon gibi enstrümanların kullanıldığı İtalyan folk müziği, Roma'nın tarihi meydanlarında ve trattorialarında İtalyan folk geleneklerinin özünü yansıtmaktadır. Teatro dell'Opera di Roma ve Auditorium Parco della Musica gibi şehrin tiyatro ve konser salonları, Roma'nın klasik sanatlarla olan köklü bağına saygı göstererek klasik müzik performanslarına, opera ve baleye ev sahipliği yapar. Roma'nın Monk Club ve Circolo degli Artisti gibi çağdaş müzik mekânları yerel indie grupları, caz toplulukları ve uluslararası sanatçıları sergileyerek hem yerel halk hem de ziyaretçiler için farklı müzik deneyimleri sunar. Kentte düzenlenen Rock in Roma gibi müzik festivalleri eklektik türleri bir araya getirerek canlı bir atmosfer yaratmakta ve müziğin evrensel dilini kutlamaktadır.
Roma, müzik de dahil olmak üzere sanatsal ifade için canlı bir merkez olmuştur. Şehrin ikonik figürlerinden biri, etkili film müzikleriyle tanınan efsanevi besteci ve orkestra şefi Ennio Morricone'dir. Morricone'nin besteleri, özellikle de "İyi, Kötü ve Çirkin" gibi spagetti western filmlerindeki çalışmaları, sadece bu türle eşanlamlı hale gelmekle kalmamış, aynı zamanda küresel sinema dünyasında da silinmez bir iz bırakmıştır. Farklı enstrümanları ve unutulmaz melodileri yenilikçi bir şekilde kullanması, müzisyenlere ve film yapımcılarına ilham vererek onu sadece Roma'da değil tüm dünyada kültürel bir ikon haline getirmiştir.
Şehir aynı zamanda güçlü vokalleri ve duygusal şarkı sözleriyle tanınan uluslararası üne sahip pop şarkıcısı Laura Pausini gibi modern sanatçılara da ev sahipliği yapmıştır. Pausini'nin melodik melodileri ve içten performansları ona sadık bir hayran kitlesi kazandırmış, kültürel sınırları aşmış ve onu İtalya'nın en sevilen müzik ihracatlarından biri haline getirmiştir. Ayrıca Roma, Calibro 35 gibi grupların şehrin avangart müzik ortamına öncülük ettiği, gelişen bir yeraltı müzik sahnesine sahiptir. Bu enstrümantal grup funk, caz ve rock unsurlarını bir araya getirerek modern Roma'nın özünü yakalayan eşsiz bir sound yaratıyor.
Kolezyum, Roma Forumu ve Pantheon gibi şehrin tarihi yerleri, Roma'nın görkemli geçmişinin ve mimari harikalarının birer kanıtı olarak dünyanın dört bir yanından milyonlarca turisti kendine çekmektedir. Roma, makarna carbonara, pizza Margherita ve gelato gibi otantik İtalyan yemek lerini içeren ve yemek meraklılarının isteklerini karşılayan enfes mutfağıyla ünlüdür. Vatikan Müzeleri ve Galleria Borghese gibi şehrin müzeleri, Michelangelo, Raphael ve Caravaggio'nun paha biçilmez sanat eserlerine ev sahipliği yaparak Roma'nın sanat ve kültür dünyasına katkısını sergiler. Roma'nın Festa della Repubblica ve Natale di Roma (Roma'nın doğum günü) gibi festivalleri, şehrin çeşitli kültürel ifadelerini ve geleneklerini yansıtarak ciddiyetle şenliği harmanlamaktadır.
Roma'nın tarihi imparatorların, gladyatörlerin ve Batı medeniyetinin doğuşunun hikâyesidir. M.Ö. 753 yılında kurulan Roma, bir şehir devletinden güçlü Roma İmparatorluğu'nun kalbine dönüşerek yüzyıllar boyunca sanat, hukuk, yönetim ve mühendisliği etkilemiştir. Şehir, imparatorların yükselişine ve düşüşüne, Hristiyanlığın yayılmasına ve antik şehir planlamasını tanımlayan mimari yeniliklere tanıklık etti. Roma'nın Katolikliğin merkezi olarak mirası, milyonlarca inanan için ruhani ve kültürel semboller olarak hizmet veren Aziz Petrus Bazilikası ve Vatikan Şehri'nde açıkça görülmektedir. Orta Çağ ve Rönesans boyunca Roma, Leonardo da Vinci, Michelangelo ve Raphael'in yeteneklerini teşvik ederek sanat ve öğrenimin bir işareti olmaya devam etmiştir. Bugün Roma, geçmişin günümüzle bir arada var olduğu, derin bir kültürel deneyim ve insan uygarlığının evrimine bir bakış sunan yaşayan bir müze olarak durmaktadır.