Auckland, Yeni Zelanda'nın en büyük şehridir ve çok çeşitli müzik türlerinin ve yeteneklerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Auckland'lı sanatçılar arasında pop rock, alternatif ve indie rock soundlarıyla tanınan Guardian Singles ve kendine has tarzıyla ses getiren dini bir müzisyen olan Kane Adams yer almaktadır.
Şehir aynı zamanda diğer önemli müzisyen ve gruplara da ev sahipliği yapmıştır: Phil Joel olarak da bilinen Philip Joel Urry, ünlü Drinkwater grubunun solisti ve gitaristi olarak müzikal hünerlerini sergilemiştir. 1991 yılında kendi adlarını taşıyan altı parçalık EP'lerini yayınlayarak ses getiren grup, 1993 yılında "Three Murky Vibes" adlı tam uzunluktaki CD'lerini yayınlayarak müzik endüstrisindeki yerlerini sağlamlaştırdı.
Bir diğer önemli müzisyen de Gin Wigmore'dur. Müzikal yolculuğu 2009 yılında Smashproof single'ı "Brother "da yer almasıyla başladı ve dünya çapında dinleyicilerin dikkatini çekti. Wigmore'un etkileyici diskografisi beş albümden oluşuyor: "Holy Smoke" (2009), " Gravel & Wine" (2011), " Blood to Bone" (2015), "Ivory" (2018) ve son albümü "Rattle My Grave" (2023). Özellikle ilk üç albümü Yeni Zelanda Albüm Listesi'nde liste başı başarı elde ederek müzik endüstrisinde önemli bir figür olarak ününü sağlamlaştırdı.
Auckland'ın müzik ortamı, tanınmış isimlerin yanı sıra yeni sanatçı ve grupların da iz bırakmasıyla gelişmeye devam ediyor. The Powerstation ve Whammy Bar gibi şehrin müzik mekânları.
Bu zengin mirası kutlayan çeşitli kültürel kurum ve etkinliklere ev sahipliği yapan Auckland'ın kültürel manzarası, Yeni Zelanda'nın kimliğini şekillendiren Maori, Pasifik Adası ve Avrupa etkilerinin eşsiz karışımını yansıtmaktadır. Auckland Sanat Galerisi Toi o Tāmaki, geniş bir sanat eseri koleksiyonu sergiler.
Māori kültürü Auckland'ın kültürel dokusunda önemli bir yere sahiptir ve şehir Matariki Festivali gibi girişimlerle bu kültürü kucaklamaktadır. Her yıl düzenlenen bu Māori Yeni Yılı kutlamasında geleneksel sanat formları, müzik ve hikâye anlatımı sergilenerek hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin bölgeyi şekillendiren kültürel geleneklerle etkileşime geçmesi sağlanmaktadır.
Auckland'ın mutfak sahnesi de kültürel çeşitliliğinin bir yansımasıdır. Şehrin canlı yemek sahnesi, Pasifik Adası yemeklerinden Asya lezzetlerine ve Avrupa esintili yemeklere kadar bir dizi uluslararası mutfak sunar.
Auckland'ın tarihi hem Māori hem de Avrupalı yerleşimcilerin hikayeleriyle iç içe geçmiştir. Eden Dağı ve Rangitoto Adası gibi simgesel yapılar da dahil olmak üzere şehrin volkanik manzarası, jeolojik kökenlerini hatırlatır. Auckland Savaş Anıtı Müzesi gibi tarihi yerler, I. ve II. Dünya Savaşı gibi çatışmalara katılımı da dahil olmak üzere şehrin geçmişi hakkında bilgi verir. Müze ayrıca Māori ve Pasifik Adası mirasını sergileyerek bu toplulukların Auckland tarihindeki kültürel önemini vurgulamaktadır.