Denver, özellikle country ve folk müzik ağırlıklı olmak üzere gelişen bir müzik sahnesine sahiptir. Şehir John Denver, Judy Collins ve The Lumineers gibi birçok ünlü müzisyeni yetiştirmiştir. Red Rocks Amfitiyatrosu, Fillmore Oditoryumu ve Bluebird Tiyatrosu gibi mekânlar yıl boyunca konserlere ev sahipliği yapmakta ve Telluride Bluegrass Festivali ve Underground Music Showcase gibi festivaller ülkenin dört bir yanından kalabalıkları çekmektedir. Denver ayrıca, bu türün hayranlarına hitap eden çeşitli gece kulüpleri ve mekânlarla gelişen bir elektronik dans müziği sahnesine de ev sahipliği yapmaktadır.
Denver, müzelerinde, galerilerinde, tiyatrolarında ve festivallerinde sergilenen zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Denver Sanat Müzesi, dünyanın dört bir yanından 70.000'den fazla sanat eseriyle sanatseverler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Diğer önemli kültürel mekânlar arasında Ellie Caulkins Opera Binası, Buell Tiyatrosu ve Paramount Tiyatrosu sayılabilir. Denver ayrıca yıl boyunca Denver Film Festivali, Büyük Amerikan Bira Festivali ve Cherry Creek Sanat Festivali gibi çeşitli festivallere ev sahipliği yapmaktadır.
Denver, 1858 yılında binlerce insanı servet arayışı için bölgeye getiren Pike's Peak Altına Hücum sırasında kurulmuştur. Şehir 19. yüzyılın sonlarında madencilik ve demiryolu endüstrileri sayesinde hızla büyümüştür. Bugün ziyaretçiler Molly Brown Evi Müzesi, Colorado Eyaleti Meclis Binası ve Denver Doğa ve Bilim Müzesi gibi yerlerde Denver'ın tarihini keşfedebilirler. Denver aynı zamanda sosyal adalet hareketlerinin de ön saflarında yer almıştır; Black American West Museum & Heritage Center ve Chicano Humanities & Arts Council gibi simge yapılar, az temsil edilen toplulukların kent tarihine katkılarını kutlamaktadır.